OYUN TERAPİSİ
Çocuğun Hayatında Oyunun Önemi Nedir?
“Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oyun oynar.” Garry Landneth.
Bebeklik dönemini geçirmiş çocuk artık hayatında en önemli işini yapmaya hazırdır. Bu iş oyun oynamaktır. 2 yaşından sonra çocuklarda sembolik oyunlar oynama ile başlayan süreç erinlik dönemine kadar devam eder. Oyun çocuğun gelişimine katkı sağlayan dış dünyayı anlamlandırmasına aracı olan deneyimsel ve gelişimsel bir kaynaktır. Oyunun, çocuğun hayatındaki önemi ve kazanımları aşağıdaki gibidir.
• Oyun, çocuğun iletişim aracıdır. Sözel olarak ifade edemeyeceği her şeyi oyun yoluyla ifade eder.
• Oyun, çocuğun iç dünyasını keşfetmesine ve dış dünya ile bağ kurmasına yardımcı olur.
• Oyun, çocuğu duygusal, sosyal, zihinsel ve fiziksel gelişiminde oldukça etkili bir süreçtir.
• Oyun oynayan çocuk kendini tanımaya başlar. Oyun, çocuğun duygularını fark etmesine, bu duyguları kontrol edebilmesine ve ifade edebilmesine aracılık eder.
• Çocuk günlük hayattaki birçok davranışı oyun oynarken deneyimler. Çocuk merkezli bir oyunda deneyimlediği davranışlardan başarı ve özgüven gibi olumlu duygulanmalar yaşarken aynı anda problem çözme ve başa çıkma becerilerini de kazanır.
• Çocuk oyun yolu ile acılarını ve duygularını dile getirir. Oyuncaklarla konuşması, gerçek hayatındaki önemli parçaları oyuncak nesneleri ile bütünleştirmesi, hissettiklerini dile dökmesinden daha kolaydır.
• Oyun, çocuğun en aktif olduğu düşünsel becerilerin en yoğun kullanıldığı doğal ve dinamik bir öğrenme sürecidir. Bu öğrenme, çocuğun iç dünyasını tanıma, çevresini fark etme ve dış dünyayı algılama süreciyle gerçekleşir.
Oyun Terapisi Nedir ve Süreç Nasıl İşler?
Oyun terapisi 2 ile 10 yaş arası çocuklara uygulanan sistematik çocuk merkezli ve deneyimsel tekniklerle ilerleyen psikolojik danışma hizmetidir. Çocukların yaşadığı problemleri sözel dile dökmesi oldukça güçtür. Oyun terapisi yöntemi, oyun yolu ile yaşanılan problemleri fark etmek ve oyunun iyileştirici gücü ile çocuğun bu problemlerin üstesinden gelebilme becerilerini geliştirip, soruna çözüm olmayı amaçlar. Oyun çocuğun gelişimini destekleyen bir araç, oyun terapisi yöntemi gelişimsel destekle birlikte çocuğun problemlerini çözüme kavuşturan psikolojik yardım sürecidir. Oyun terapisi yöntemi sadece davranış problemleri gösteren çocuklara değil normal gelişim gösteren çocuklara sağaltım vermek ve becerilerini geliştirmek amacıyla 2 ila 10 yaş grubu arasında bulunan çocuklara rahatlıkla uygulanabilmektedir.
Oyun terapisi hizmetine başlamadan önce ebeveyn ile ön görüşme sağlanır. Bu görüşmede ebeveynden çocuğun gelişim öyküsü ve terapiye başvuru amaçları detaylı bir şekilde alınır. Ön görüşme sonrası çocuğun düzenli olarak hangi gün ve saat aralığında terapiye getirileceği belirlenir. Oyun terapisi özel olarak dizayn edilmiş ve özel seçilmiş oyuncak nesnelerden oluşan özel oyun odasında çocuk ve danışmanın bir arada olduğu sürede gerçekleşir. Bu süre haftada bir kez ve 50 dakikadır. Oyun terapi süreci yaklaşık 10-12 oturum arası sürmektedir. Terapiden beklentilerin gerçekleşmesine ve problemin çözülmesine bağlı olarak danışma sürecinin sonlandırılma süresi değişiklik gösterebilmektedir. Süreç içerisinde aynı zamanda danışmanın gerekli gördüğü sıklıkla ebeveyn ile görüşmeler gerçekleştirilir. Ebeveyne, süreç ile ilgili psikolojik eğitim, psikolojik destek, ev egzersizleri ve ev oyunları verilir.
Oyun Terapisi Yöntemi Hangi Durumlarda Etkilidir?
Çocukta meydana gelmiş birçok davranış problemlerini çözmek için oyun terapisi yöntemi oldukça etkilidir. Ayrıca hiçbir problem olmaksızın çocuğun gelişimine katkı sağlamak ve düzenli olarak gelişimini takip etmek için oyun terapisi yöntemi kullanılmaktadır. Oyun terapisinin çalışma alanları aşağıdaki gibidir.
• Kayıp veya yas süreci
• Boşanma süreci
• Travma
• Okula uyum problemleri
• İletişim problemleri
• Düşük benlik saygısı ve özgüven eksikliği
• Problem çözme ve baş etme becerileri kazanma
• Özgül fobiler
• Gelişimsel bozukluklar
• Öfke ve saldırganlık
• Kardeş kıskançlığı
• Tırnak yeme ve parmak emme
• Alt ıslatma ve kaka kaçırma
• Tik bozuklukları
• Karşıt gelme bozukluğu
• Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu